sürmek

sürmek
sürmek <-er>
I vt
1) (araba) fahren
2) (gütmek) treiben
hayvanları meraya \sürmek das Vieh auf die Weide treiben
topu \sürmek den Ball treiben
3) (dokundurmak, değdirmek)
elini bir şeye \sürmek etw mit der Hand berühren [o anfassen]
4) (hayat, top) führen
topu \sürmek den Ball führen
5) (harç) auftragen
bir şeye yağ \sürmek etw mit Fett einschmieren
ekmeğe tereyağı \sürmek das Brot mit Butter bestreichen
yaraya merhem \sürmek eine Wunde mit Salbe einreiben, Salbe auf die Wunde auftragen
6) (piyasaya) in Umlauf bringen
piyasaya sahte para \sürmek Falschgeld in Umlauf bringen
7) (nefyetmek) verbannen, deportieren
8) agr pflügen
tarlayı (pullukla) \sürmek den Acker pflügen
II vi
1) dauern
çok sürmez es dauert nicht lange
(artık) fazla sürmez es dauert nicht (mehr) lange
uzun \sürmek lange dauern
bu, aylarca/günlerce/yıllarca sürebilir das kann monatelang/tagelang/jahrelang dauern
daha sürecek mi? dauert es noch lange?
daha ne kadar sürecek? wie lange dauert es noch?
fazla sürmedi es dauerte nicht lange
gelmesi çok sürdü es dauerte lange, bis er kam
2) (otlar) treiben

Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • sürmek — sürmek, kovmak, sürgün etmek; devam etmek II, 7, 39, 51, 90,177; III, 217bkz: sar ılmak, sarmak, sermek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürmek — toprağı işlemek bir koku dökünmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • hüküm sürmek — 1) işbaşında olmak Kral otuz yıl hüküm sürdü. 2) yaygın olmak Hüküm süren kanaat. 3) etki, hız vb. sürmek, devam etmek O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi. N. Nâzım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kına (veya kınalar) yakmak (veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak) — 1) kınayı su ile karıştırıp bulamaç kıvamına getirerek boyanacak yere sürmek Bazıları bütün ele, avuçlara değil, yalnız bir tek parmağın baş kısmına kına koyarlardı ki buna yüksük kına tabir olunurdu. R. H. Karay 2) mec. birinin uğradığı kötü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çaprazda sürmek — sp. çapraza alınan hasmı geriye doğru hızla sürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • leke sürmek — birine onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunmak, suç yüklemek, lekelemek Annemi kıskanıyor, bana leke sürmek istiyor. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öne sürmek — 1) birini ilk önce harekete geçmesi için önermek 2) ileri sürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boy almak (veya sürmek) — boyu uzamak, boylanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cezve sürmek — kahveyi pişirmek için cezveyi ateşe koymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düven sürmek (veya dövmek) — düvenle ekinlerin tanelerini başaklarından çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”